Muris Muvazaası Davası
Kayseri miras avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk ve Arabuluculuk Büromuz, muris muvazaası davalarında müvekkillerimize avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Muris muvazaası, muris yani miras bırakan tarafından gerçekleştirilen tasarrufun, 3. kişilere ve özellikle diğer mirasçılara karşı farklı gösterilmesidir. En sık karşılaşılan örnek, miras bırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla aslında bedelsiz olarak devrettiği taşınmazı satış yapılmış gibi göstermesidir. Muris muvazaası davası hakkında Yargıtay’ın örnek kararı şu şekildedir:
Özellikle küçük kırsal bölgelerde kız çocuklarını mirastan mahrum etmek amacıyla muris erkek çocuğu ile anlaşarak gerçekte bağışlamak istediği malvarlığını, kötü niyetle satış göstermek suretiyle devir işlemi gerçekleştirmektedir. Bunun yanında eşin ölümü veya boşanma sebebiyle yeniden evlenen erkek, önceki eşinden olma çocuklarını sonraki eşin etkisiyle mirastan mahrum etmek amacıyla sonraki çocuklara gerçekte bağışlamak istediği malvarlığını satış göstermek suretiyle onlara intikal ettirmektedir.
Bu türlü muvazaalı tasarruflar karşısında gerek kız çocuklarını erkek çocuklarla eşit miras hakkına kavuşturmak ve gerekse murisin çocukları arasında eşitliği sağlamak amacıyla muvazaa hukuksal nedenine dayanarak dava açabilme hakkına sahiptirler. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal edilmekte, hukuka uygun olarak tescil sağlanmaktadır.
Mirasçılar, dava yoluyla resmi sözleşmenin muvazaa nedeniyle
geçersizliğinin tespitini ve tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Dava açan
mirasçıların saklı paylı olmaları gerekli değildir. Muris muvazaası davasını mirasçı
sıfatını taşıyan yasal veya atanmış mirasçılar ile evlatlıklar açabilmektedir.
Davalılar ise muvazaa konusu işlem ile pay edinen kişilerdir.
Muris muvazaası davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili
mahkeme ise tapu iptal ve tescil davalarının gereği olarak taşınmazın bulunduğu
yer mahkemesidir. Muris muvazaası davasında herhangi bir zamanaşımı söz konusu olmadığı
için dava her zaman açılabilir. Muvazaa iddiası, her türlü delille
ispatlanabilir. Özellikle satın almış gibi gösterilen mirasçının alım gücü,
miras bırakanın satma niyetinin olup olmadığı, işlemden sonra taşınmazın
kullanmaya devam edilip edilmediği, bedeller arasındaki yakınlık, yöresel
uygulamalar, aile içindeki ilişkiler, muvazaanın varlığı veya yokluğu konusunda
dikkate alınacaktır.
Tenkis Davası
Vasiyetnamenin iptalinin sağlanamaması halinde saklı payı ihlal edilen mirasçılar ya da dava açma hakkına sahip diğer ilgililer, saklı payların ihlal edilmesini gerekçe göstererek saklı paylarını korumak isteyebilirler. Miras bırakanın tasarruf yetkisini aşarak saklı paylı mirasçılarının kanuni haklarına zarar vermesi durumunda saklı paylı mirasçılar tenkis davası açabilmektedir.
Bu kapsamda öncelikle saklı pay kavramının anlaşılması gerekmektedir. Saklı paylı mirasçı, miras bırakan hangi tasarrufu yaparsa yapsın miras payı yasal olarak belirli oranda korunan mirasçı anlamına gelmektedir. Miras bırakan, bu paya belirli istisnalar dışında dokunamaz, dokunması halinde miras bırakanın tasarrufu iptal edilir. Kanun‘da sınırlı olarak sayılan saklı paylı mirasçılar; Miras bırakanın altsoyu (çocuk, torun, evlatlık gibi), miras bırakanın eşi, miras bırakanın anne ve babası saklı paylı mirasçılardır. Daha önce saklı paylı mirasçılardan sayılan kardeşler, Kanun’da yapılan değişiklik ile artık saklı paylı mirasçı statüsünde değildir.
Saklı Payların Oranları
- Altsoylar bakımından saklı pay, yasal miras payı oranının yarısı kadardır.
- Anne ve baba bakımından saklı pay, yasal miras payının dörtte biri kadardır.
- Eş için saklı pay oranı ise değişme göstermektedir. Eşin birinci ve ikinci zümreden mirasçılar ile birlikte mirasçı olması durumunda saklı payı, yasal miras payının tamamıdır. Üçüncü zümre ile birlikte mirasçı olması durumunda ise eşin saklı payı, yasal miras payının dörtte üçü kadardır.
15 yılı aşkın deneyimi ve Kayseri miras avukatı kadrosu ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, tenkis davası sürecinde müvekkillerimize avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Tenkis davası da vasiyetnamenin iptali davasında olduğu gibi ancak miras bırakanın ölümünden sonra açılabilir. Miras bırakan henüz vefat etmeden bu davalar açılamaz.
Tenkis davası, saklı paylı mirasçılardan herhangi biri tarafından veya saklı paylı mirasçıların alacaklıları ile iflas masası tarafından açılabilir. Davalılar ise, saklı paylar ihlal edilerek kazandırmada bulunulan kişilerdir. Kanun gereğince tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı pay haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve herhâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda ise mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.
Tenkiste sıra; saklı pay tamamlanıncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflardan, yetmemesi halinde en yeni tarihliden daha eski tarihliye doğru gitmek şartıyla sağlar arası kazandırmalardan yapılması şeklindedir. Türk Medeni Kanunu’nda yer alan düzenlemelere göre; birtakım karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabidir:
- Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlar arası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
- Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
- Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
- Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.
- Veraset ilamı alınması
- Vasiyetname düzenlenmesi
- Vasiyetname iptali davası
- Tenkis davası açılması
- Mirastan feragat sözleşmesi hazırlanması
- Mirasçılık belgesinin iptali davası
- Mirasın reddi davası açılması
- Muris muvazaası davası açılması
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi