Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Kullanılmaya Elverişsiz Hale Gelen Alanlarla Birlikte Taşınmaz Bedelinin Tahsili
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/18-2799 Karar No: 2019/30 Karar Tarihi: 29.01.2019
Özet: Dava konusu taşınmaza fiilen el konulduğu dikkate alınarak basketbol sahasının taşınmazda kapladığı alan tespit edilip, arta kalan kısımların yüz ölçümü ve geometrik şekli belirlenerek, kullanılmaya elverişsiz hâle gelen alanlarla birlikte bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. (3194 S. K. m. 10) (2942 S. K. m. 14, Geç. m. 6) (4721 S. K. m. 691, 692)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda … Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 05.12.2013 tarih ve … sayılı karar, davacılar vekili ile tapu maliklerinden Şükrü Y.’ın kendisinden önce vefat eden oğlu A. Y.’ın eşi Hacer Y. ile kızı Serap A. vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan)18. Hukuk Dairesinin 30.06.2015 tarih ve 2015/1613 E., 2015/11575 K. sayılı kararı ile;
“…1- Hacer Y. ve Serap A. vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Mahkemece hüküm verildikten sonra dava konusu taşınmazda pay sahibi olduklarını ileri süren Hacer Y. ve Serap A. vekilleri aracılığıyla davacı lehine katılma yoluyla dosyaya temyiz dilekçesi sundukları anlaşılmış olup adı geçen kişiler hakkında usulüne uygun olarak verilmiş bir feri müdahale kararı bulunmadığı gibi müdahillik talebi kabul edilse bile temyiz hakları bulunmadığından bu temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- Davacılar … vd. vekilinin temyizi hakkında yapılan incelemede;
Dosyada bulunan fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmaza fiilen el atılıp atılmadığının belirtilmediği, ancak rapor ekindeki krokide basketbol sahasının büyük kısmının kesik çizgilerle 2051 ada 1 parsel içerisinde gösterildiği, Belediye Başkanlığının 04/10/2013 tarihli yazısında da 2003 yılında yapılan basketbol sahasının bir kısmının dava konusu taşınmaz içerisinde kaldığının açıklandığı dikkate alındığında dava konusu taşınmaza basketbol sahası yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın basketbol sahası yapılarak fiilen el atıldığına göre mahkemece el atılan kısımlar tespit edilerek, taşınmazın el atmadan arta kalan bölümlerinde varsa yüzölçüm ve geometrik şekli dikkate alındığında kullanılmaya elverişsiz hale gelen alanlarla birlikte bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken taşınmazın imar planında semt spor sahası olan durumunun değiştirildiği, günübirlik tek katlı inşaat ruhsatlarının verilebileceği alanlar olduğu gerekçesiyle davanın konusu kalmadığı belirtilerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir…”
gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız el konulan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; müvekkillerinin dava konusu taşınmazda hissedar olduklarını, davalı … tarafından taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulduğunu, DOP alındıktan sonra taşınmazın 2051 ada 1 parsel numarası ile tapuya yazıldığını ve imar planında semt spor sahası olarak tahsis edildiğini, ancak taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmesine karşın davacılara bir bedel ödenmediğini, yapılan işlemden davalı … Başkanlığının sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Başkanlığından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; dava konusu taşınmaza bir müdahalenin bulunmadığını ve davacıların mülkiyet hakkının kısıtlanmadığını, ortaya çıkan bir zararın da olmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; taşınmazın daha önce düzenlenen imar planında semt spor sahası olarak belirlenmesine karşın amacına uygun bir işlem yapılmadığı ve taşınmazın boş bırakıldığı, bununla birlikte komşu parsele yapılan basketbol sahasının bir bölümünün dava konusu taşınmaza taştığının tespit edildiği, daha sonra davalı … Başkanlığınca 1/1000 ölçekli imar planında dava konusu yerin günübirlik alan olarak belirtildiği, bu itibarla davacı maliklerin tasarruf haklarının kısıtlanması yönündeki işlemin sonlandırıldığı, taşınmaz maliklerine günübirlik tek katlı yapıların yapılmasına yönelik inşaat ruhsatının verilebileceği ve bu şekilde davacı tarafça taşınmaz üzerinde yapı yapılmak suretiyle tasarrufta bulunulabileceği, dolayısıyla davalı … Başkanlığının imar planında değişiklik yaptığı değerlendirildiğinde davanın konusuz kaldığı ve davacı maliklerin imar planındaki günübirlik alana yönelik itirazlarının dikkate alınamayacağı, zira imar planının değişikliğine ilişkin davaların idari yargının görev alanı içerisinde bulunduğu, dosya kapsamına göre davanın esasına yönelik bir karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacılar vekili ile tapu maliklerinden Ş. Y.’ın kendisinden önce vefat eden oğlu A. Y.’ın eşi H. Y. ile kızı S. A. vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel mahkemece; dava konusu Antalya ili Manavgat ilçesi Pazarcı Mahallesi 2051 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4237 m² olduğu ve arsa vasfı niteliğinde bulunduğu, taşınmazda davacılar ve murisi ile birlikte toplam 18 müşterek malikin yer aldığı, taşınmazın daha önce Manavgat Belediye Başkanlığınca yapılan imar planında semt spor sahası olarak tahsis edildiği ve taşınmaz üzerinde tahsis amacına yönelik bir işlem yapılmadan eldeki davanın açıldığı, dosya içerisine ibraz edilen 04.10.2013 tarihli yazıda taşınmazın imar planında revizyon yapılarak günübirlik alan olarak ayrıldığının ve maliklerin talep etmesi hâlinde inşaat ruhsatı verilebileceğinin bildirildiği, öte yandan dava konusu taşınmazda yapılan keşif neticesinde aldırılan 27.05.2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda ve bu rapora ekli krokide görüleceği üzere komşu parselde bulunan basketbol sahasının dava konusu taşınmazın çok az ve uç kısmına taşmış olduğu, taşınmazın geri kalan kısımlarının ise boş olduğu, bu durumda davalı … tarafından yapılan fiili el koymanın bulunmadığı, taşınmazın ırmak kenarında bulunması nedeniyle doğal olarak çimlendiği, davacı maliklerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesine dayanarak tazminat davası açtıkları, ancak davalı … Başkanlığınca imar planı değiştirildiğine göre 3194 sayılı Kanun’a dayanma gerekçesinin de ortadan kalktığı, dosya içerisinde bulunan belgelere göre taşınmazın kamu yararına tahsis edilmiş ve fiilen kamu hizmetine ayrılmış bir yer olmadığı, bu durumda davalı … Başkanlığının kamulaştırmasız el koyma gibi bir irade, eylem veya işleminin bulunmadığı, imar planında kısıtlı inşaat izni verilmiş ise de bunun ancak idari yargı yerinde imar planının iptali davasına konu edilebileceği, bu nedenle anılan Geçici 6. maddede düzenlenen dava sebebinin de olmadığı, kaldı ki taşınmaza ilişkin paydaşlar arasında fiili bir kullanımın veya taksimin yapılmadığı, taşınmazın hangi kısmının daha değerli olduğu ve kime nereden pay verileceğinin taraflar arasında yapılacak anlaşma yolu ile belirlenebileceği veya anlaşmanın sağlanamaması durumunda payların ortaklığın giderilmesi davasına konu edilerek tespit edilebileceği, davacıların talebinin taşınmazın tamamında hisselerine düşen bedelin ödenmesi yönünde olduğu, oysa el konulan bölümün az bir miktara denk geldiği, davacılar ve murislerinden intikal eden paylar toplamının 1866 m² olduğu ve taşınmazın tamamı ile kıyaslandığında basketbol sahasının taşırılan kısımdan fazla olduğunun görüldüğü, paydaşlardan sadece bir kısmının taşınmazın kısmen veya tamamen kamulaştırılması talebinde bulunamayacakları, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 691. ve 692. maddeleri uyarınca pay ve paydaş çoğunluğu veya bütün paydaşların kabulü ile bu talebin ileri sürülebileceği, … tarafından alınan bir kamulaştırma kararının olmadığı ve bu yönde taşınmaz maliklerinin bir talebin de bulunmadığı dikkate alındığında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının somut olayda uygulanamayacağı, paydaş olan davacıların taşınmaza el koymanın bulunması durumunda el koymanın önlenmesi davası açabilecekleri ve davacıların taşınmaz üzerine taşırılan basketbol sahasının kalini talep edebilecekleri, davacıların bunu yapmayarak idareyi kamulaştırmaya zorlama yolunu tercih etmelerinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, kanunlarda malikin idareyi kamulaştırmaya zorlama hakkının düzenlenmediği, bu hali ile davacıların kamulaştırma davasının dinlenilmeyeceği belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; fen bilirkişi raporu ekinde bulunan kroki ve Manavgat Belediye Başkanlığının 04.10.2013 tarihli yazısı ile taşınmazın niteliği dikkate alındığında, dava konusu taşınmazda fiili el koymanın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan 15.05.2013 tarihli keşif sırasında; dava konusu taşınmazın güney batı kısmında bulunan basketbol sahasının bir kısmının taşınmazın üzerinde kaldığının, taşınmazın üzerinin boş olduğunun ve çimlerle kaplı olduğunun gözlemlendiğinin zapta geçirildiği ve keşifte hazır bulunan teknik bilirkişi tarafından hazırlanan 31.05.2013 havale tarihli raporda taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın basketbol sahası yapılmak suretiyle fiilen el konulduğuna yönelik bir bilgi bulunmamakla birlikte aynı bilirkişi raporuna ekli bulunan krokide basketbol sahasının büyük bir kısmının dava konusu 2051 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının belirtildiği, yine Manavgat Belediye Başkanlığının 22.10.2013 havale tarihli yazısında da taşınmaz üzerindeki basketbol sahasının 2003 yılında aynı belediye başkanlığı tarafından yapıldığının, bu sahanın bir kısmının 2051 ada 1 parsel içerisinde yer aldığının ifade edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava konusu taşınmaza fiilen el konulduğu dikkate alınarak basketbol sahasının taşınmazda kapladığı alan tespit edilip, arta kalan kısımların yözölçümü ve geometrik şekli belirlenerek, kullanılmaya elverişsiz hâle gelen alanlarla birlikte bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında dava konusu taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesinin doğru olacağı, bu itibarla yerel mahkeme direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir.
Hâl böyle olunca yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.01.2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası, kamulaştırma bedelinin tespiti davası, tapu iptali ve tescil davası ile tenkis davası başta olmak üzere gayrimenkul ve taşınmaz hukuku ile ilgili süreçlerde herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir gayrimenkul avukatından hukuki yardım almaları faydalı olacaktır.
Gayrimenkul hukuku alanında uzman Kayseri gayrimenkul avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; kamulaştırmasız el atma ile ilgili dava sürecinde müvekkillerine avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Kayseri gayrimenkul avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.