Yetki İtirazının Reddi: Yetki İtirazının Cevap Süresi İçinde ve Cevap Dilekçesinde İleri Sürülmemesi

Hizmetlerimiz

Yetki İtirazının Reddi: Cevap Süresi İçinde ve Cevap Dilekçesinde İleri Sürülmeyen Yetki İtirazı Dikkate Alınmaz - Kayseri Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Süresi İçinde ve Cevap Dilekçesinde İleri Sürülmeyen Yetki İtirazının Reddi

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu

Yetki itirazının ileri sürülmesi – Madde 19

(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.

(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.

İlk İtirazlar: Konusu – Madde 116

(1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:

a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.

b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.

İleri sürülmesi ve incelenmesi – Madde 117

(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.

(2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.

(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.

Süresi İçinde ve Cevap Dilekçesinde İleri Sürülmeyen Yetki İtirazının Reddi

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi

Esas No: 2014/19729 Karar No: 2015/9448 Karar tarihi: 25-06-2015

Özet: Dava dosyasının incelenmesinden, dava dilekçesinin davalı şirkete 11.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 13.03.2014 havale tarihli dilekçesi ile mahkemeden cevap süresinin uzatılmasını talep ettiği, bu dilekçesinde herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı, mahkemenin 14.03.2014 tarihli ara kararı ile davalının cevap verme süresinin sürenin dolduğu tarihten başlamak üzere bir ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, bu ara kararın davalı vekiline 20.03.2014 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından verilen “davayı cevaptır” konulu, 25.03.2014 havale tarihli dilekçe ile cevapların sunulduğu ve fakat bu dilekçede herhangi bir yetki itirazında bulunulmadığı, ayrı olarak verilen 03.04.2014 havale tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı süresi içinde yetki itirazında bulunmamıştır. Buna göre, mahkemece davalının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekir.

(6100 s. K. m. 116, 117)

Dava

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile organik bağ içinde olan dava dışı .Ltd. Şti.’nden alacağı olduğunu, ancak bu alacağını adı geçen dava dışı şirketten tahsil edemediğini belirterek 31.093,83 TL alacağın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, yetki ve husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalı şirketin merkezinin …olduğu, şube işleminden kaynaklanan bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde…Nöbetçi Asliye Ticaret (Hukuk) Mahkemesi’ne gönderilmesine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116. maddesine göre, kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı bir ilk itirazdır. Yazılı yargılama usulünde, yetki itirazı, ancak cevap süresi içinde, esas hakkındaki cevaplarla birlikte ileri sürülebilir (HMK md.117).

Cevap süresi kural olarak iki haftadır; ancak hakim, şartların gerçekleşmesi halinde davalıya bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek cevap süresi verebilir. Bu halde, davalı yetki itirazını hakimin vermiş olduğu bu ek cevap süresi içinde yapabilir. İki haftalık cevap süresi ve söz konusu ise hakim tarafından uzatılmış olan cevap süresi, ilk itirazlar bakımından hak düşürücü niteliktedir. Bu nedenle, hâkim yetki itirazının (ilk itirazın) süresinde yapılıp yapılmadığını re’sen inceler. İki haftalık cevap süresi ve uzatılmışsa bu ek süre içinde verilen cevap dilekçesinden sonra, cevap süresi henüz dolmamış olsa da, artık ilk itirazda (yetki itirazında) bulunulamaz.

Dava dosyasının incelenmesinden, dava dilekçesinin davalı şirkete 11.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 13.03.2014 havale tarihli dilekçesi ile mahkemeden cevap süresinin uzatılmasını talep ettiği, bu dilekçesinde herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı, mahkemenin 14.03.2014 tarihli ara kararı ile davalının cevap verme süresinin sürenin dolduğu tarihten başlamak üzere bir ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, bu ara kararın davalı vekiline 20.03.2014 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından verilen “davayı cevaptır” konulu, 25.03.2014 havale tarihli dilekçe ile cevapların sunulduğu ve fakat bu dilekçede herhangi bir yetki itirazında bulunulmadığı, ayrı olarak verilen 03.04.2014 havale tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı süresi içinde yetki itirazında bulunmamıştır. Buna göre, mahkemece davalının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir.

Sonuç

Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nede nine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi

Esas No: 2023/6805 Karar No: 2023/11182 Karar Tarihi: 20-11-2023

Mahkemesi: İş Mahkemesi

I. Yargı Yeri Belirlenmesine Konu Kararlar

A. Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 30.11.2022 Tarihli ve 2022/366 Esas, 2022/507 Karar Sayılı Kararı Dava konusu işlemlerin Erzurum Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından yapıldığı davalı tarafça da yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. Erzurum 1. İş Mahkemesinin 10.05.2023 Tarihli ve 2023/102 Esas, 2023/152 Karar Sayılı Kararı Dava dilekçesinin davalıya 09.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, iki haftalık süre içerisinde verilen cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmadığı, iki haftalık süre geçtikten sonra 29.11.2022 tarihli dilekçe ile süresinden sonra yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. Gerekçe

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukukî dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.”

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”

4. 6100 sayılı Kanun’un “Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki” başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.”

5. 6100 sayılı Kanun’un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir:

“(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”

6. 6100 sayılı Kanun’un “İleri sürülmesi ve incelenmesi” başlıklı 117 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir.

“(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.”

7. 6100 sayılı Kanun’un “Cevap dilekçesini verme süresi” başlıklı 127 inci maddesi şöyledir.

“Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.”

C. Değerlendirme

Somut olayda, davalıya dava dilekçesinin 09.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 12.08.2022 tarihli cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulmadığı, 29.11.2022 tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunduğu, bu haliyle davalının süresinde yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesinde (İş Mahkemesi sıfatıyla) görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.

III. Karar

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi

Esas: 2023/2429Karar: 2023/6628Karar Tarihi: 21.06.2023

Mahkemesi: Asliye Hukuk Mahkemesi

I. Yargı Yeri Belirlenmesine Konu Kararlar

A. Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.2022 Tarihli ve 2021/862 Esas, 2022/871 Karar Sayılı Kararı

Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, yetki itirazının zorunlu dava arkadaşlarının tamamı tarafından ileri sürülmesi gerektiği, davalıların yerleşim yeri adreslerinin Kocaeli ili olduğu ve davalıların süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2023 Tarihli ve 2022/402 Esas, 2023/17 Karar Sayılı Kararı

Davalılardan …’ya 24.01.2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı ve dava dilekçesi özetinin tebliğ edildiği, davalının bu şekilde davadan haberdar olduğu, ancak adı geçen davalı tarafından davaya 18.05.2022 tarihinde cevap verildiği, bu şekilde iki haftalık kanunî cevap süresi içinde usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunulmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İptal davasında davalı” başlıklı 282 nci maddesi şöyledir;

“İcra ve iflas Kanunu’nun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlal etmez.”

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 6 ncı maddesinini birinci fıkrası şöyledir:

“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”

4. 6100 sayılı Kanun’un “Davalının birden fazla olması hâlinde yetki” başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.”

5. 6100 sayılı Kanun’un “Mecburi dava arkadaşlarının davadaki durumu” başlıklı 60 ncı maddesi şöyledir.

“Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder.”

6. 6100 sayılı Kanun’un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir.

“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.

(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”

7. 6100 sayılı Kanun’un “İlk İtirazlar – Konusu” başlıklı 116 ncı maddesi şöyledir.

“(1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:

.a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.

.b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.”

8. 6100 sayılı Kanun’un “İleri sürülmesi ve incelenmesi” başlıklı 117 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir.

“(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.”

9. 6100 sayılı Kanun’un “Cevap dilekçesini verme süresi” başlıklı 127 inci maddesi şöyledir.

Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.”

C. Değerlendirme

1. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 12 nci maddesinin uygulanma imkânı yoktur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 282 nci maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan üçüncü kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerekir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz.

2. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.

3. Somut olayda, davalı …’ya dava dilekçesinin 24.01.2022 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesine göre tebliğ yapıldığı, davalı tarafça cevap dilekçesi vermesi için gereken yasal süre geçtikten sonra 18.05.2022 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, bu haliyle davalı …’nın süresinde yetki itirazında bulunmadığı ve davalıların duruşmalara katılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Dava sürecinde etkin bir temsil için hukuk alanında deneyimli ve güncel mevzuat ile içtihatlara hakim  bir avukattan hukuki destek almanız büyük önem arz etmektedir. Borçlar hukuku, sigorta ve tazminat hukuku alanında yetkin, maddi ve manevi tazminat davalarında uzman avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek hukuk davalarında sürece katılan taraflara avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekte ve taraflara hukuki yardım sunmaktadır.

Dava sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir avukattan hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. 

Alanında uzman Kayseri avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.