RETWEET Hakaret Suçunu Oluşturur mu?
Sosyal medya uygulamaları aracılığıyla veya internet üzerinden bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması hakaret suçu kapsamında değerlendirilmektedir.
İnternet üzerinden hakaret suçu; Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya hesapları veya Telegram, Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla işlenebileceği gibi e-mail (e-posta) göndermek gibi yöntemlerle de işlenebilmektedir. İnternet üzerinden hakaret suçu işleyen kişi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.125 hükümleri gereği cezalandırılacaktır. Hakaret suçu nedeniyle yapılacak yargılamalar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Alanında yetkin Kayseri Bilişim Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, bilişim suçları ile ilgili gerçek ve tüzel kişilere yönelik her türlü kovuşturma, soruşturma ve dava süreçlerinde müvekkillerimize avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.
Retweet Hakaret Suçunu Oluşturur mu?
Hakaret suçu; internetin yoğun kullanıldığı günümüzde Instagram, Facebook, Twitter, gibi sosyal medya uygulamaları aracılığıyla da işlenir hale gelmiştir. Bu uygulamalar aracılığıyla hakaret suçu işleyen kişiler hakkında da Türk Ceza Kanunu m.125 hükümleri uygulanmaktadır. Peki, TCK m.125’e göre yapılan retweet hakaret suçunu oluşturur mu? Yargıtay içtihatlarına göre tek başına retweet yapmak da hakaret suçunu oluşturabilir.
Hakaret suçuna oluşturan sözlerin mevzuatta tek tek sayılması mümkün değildir. Temel prensip, kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek sözlerin kullanılıp kullanılmadığıdır. Bu itibarla, yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatından hukuki yardım almanız faydalı olacaktır.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12944 Karar No: 2018/5756 Karar Tarihi: 18.04.2018
Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövme şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanığın twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı tweet ve retweetlerdeki ifadelerle, suçun işlendiği tarihler, paylaşımlarda kullanılan ifade ve resimlerden yola çıkılarak açıkça katılanı kastettiğinin anlaşılması ve bu paylaşımların küçük düşürücü, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan … vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10377 Karar No: 2015/12777 Karar Tarihi: 07.12.2015
Mahkemesi: Sulh Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Katılanlar hakkındaki hakaret içeren sözlerin, sanığın kendi twitter hesabından atılması ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyen sanık savunması karşısında, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
1- Sanık …’e yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Hakaret eyleminin, dönemin Adana Valisi olan katılan …’un görevinden dolayı gerçekleştirildiği anlaşılmasına rağmen, TCK’nın 125/3-a maddesine göre uygulama yapılması gerektiği düşünülmemiş ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde diğer sanık tarafından paylaşılan tweeti retweetlediğinin, kendi ikrarı ile de sabit olması karşısında, kamu görevlisine görevinden dolayı zincirleme şekilde hakaret suçunun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanlar … ve … vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kayseri Ceza Avukatı
Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir.
Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz.
Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.